İkinci Doğumu | rifai.org | Rifai Sufi Web Sitesi

Rifai .org / Hz. Pir Sâdeddin Cebâvî

Rifai Sufi Web Sitesi

İkinci Doğumu

Rivayet odur ki, Havran ile Şam arasındaki Cebâ köyüne yerleşen Sâdeddin Cebâvî’nin, bölgede haydutluk gibi olaylara karıştığı, hatta eşkıyabaşı olduğu gibi söylentiler duyulunca, babası Şeyh Yunus eş-Şeybânî bundan büyük rahatsızlık duyar. Islah olması için halvete girerek dua eder ve bu duasının bereketiyle, oğlu Sâdeddin gittiği yoldan dönüp, tövbe ederek seyr-ü süluka girer.

Kaynakların bildirdiğine göre, bir gece rüyada Sâdeddin ve arkadaşlarının önüne onbir beyaz atlı çıkar. İçlerinden biri “İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’ân sebebiyle kalplerinin ürperme zamanı daha gelmedi mi? ” (Hadid 57, 16)  âyetini okur. Bunun üzerine Sâdeddin ve arkadaşları kendilerinden geçerek atlarından yere düşerler. Bir müddet sonra kendilerine geldiklerinde atlı kişi: ‘Ey Sâdeddin! Ben senin nebin Muhammed’im (sav); bunlar da on ashabımdır’ diyerek onun göğsünü mesheder ve tevbe etmesini ister. Zikir telkin eder, eliyle hırka giydirir. Hz. Ali’nin (kv) verdiği üç hurmayı nefes ederek ona yedirir ve şöyle der: ‘Ey Sâdeddin, bunu al; senin ve kıyamete kadar gelecek olan zürriyetin içindir.’

Bu olay, Hz. Pir Sâdeddin Cebâvî’nin, tarikati Hz. Peygamberden (sav) vehbi olarak teslim alışını anlatmaktadır. Bu olayın içindeki detaylar, daha sonraki asırlarda Sâdîyye tarikatının usul ve erkanını, karakterini belirleyen unsurlar olacaktır.

Bu olaydan sonra Sâdeddin, Mekke’ye giderek Medyeniyye’nin Şeybâniyye kolunun kurucusu olan babası Yunus eş-Şeybânî’nin yanında seyr- ü süluka başlamış ve tasavvufî eğitimini tamamlamıştır. Babasından tarikat hırkasını giydikten sonra, tekrar Cebâ’ya dönmüş, câmi ve zâviyesini burada inşâ ederek tarikat faaliyetine başlamıştır.

Sadîyye